Altın piyasasına ilişkin gelişmeleri değerlendiren İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Atayık, düşüşün nedenlerini açıkladı. Atayık, vatandaşın rekor seviyelerden düşüşe geçen fiyatları bir fırsat olarak değerlendirdiğini söyledi.
Altın fiyatlarının son zamanlarda gösterdiği dalgalanma, piyasalarda yoğun bir hareketliliğe neden oldu. ABD’den gelen enflasyon verileriyle altın fiyatlarının tekrar düşüşe geçtiği gözlemlendi.
Bu durum Darphane’de yoğunluğa neden olmuş çifte vardiya sistemine geçilmişti. Peki Darphane’de yoğunluk devam ediyor mu? Altın fiyatlarındaki düşüşün asıl nedeni ne? Altında düşüş devam edecek mi? Yatırımcı neye dikkat etmeli?
İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Atayık altın piyasasına ilişkin gelişmeleri değerlendirdi.
“ALTIN KOTASI KALDIRILMALI”
Altındaki kotanın yanlış olduğunu vurgulayan Atayık “7 Ağustos 2023 tarihinde işlenmemiş altın ithalatında hayata geçen kota uygulaması nedeniyle sektörümüz, yıllardır cüzi kar oranlarıyla büyük emekler vererek kazandığı pazarlarını ve müşterilerini tek tek rakiplerine kaptırıyor. İhracatçı firmalarımız, bugün kota nedeniyle oluşan yüksek fiyat tablosu nedeniyle ihracat müşterilerinin 10’da 9’unu kaybetme riskini yaşıyor. Hızlı çözüm üretilmez ve altın kota uygulaması tümüyle kaldırılmazsa Türk kuyumculuk sektörünün dünya ölçeğinde yıllardır adım adım kazandığı alanı kaybedebilir. İhracattaki kan kaybı, bu yılın ilk 4 ayındaki ihracat rakamlarında da açıkça görülüyor. Ülkemizin en yüksek katma değerli ihracatını gerçekleştiren sektörümüzün yurt dışı satışları yüzde 30’un üzerinde daralmış durumda. Biz, Oda olarak altın kotasının mesleğimizde oluşturduğu ağır tahribatı Mücevher İhracatçıları Birliği, İTO ve İSO’daki Kuyumculuk Komiteleri ile birlikte bugüne kadar ilgili bakanlıklara ve kurumlara anlatmaya çalıştık. Sektörün temsil kurumları olarak yaptığımız görüşmeler sonucu kamu bankaları ve özel bankalarda firma ve markalarımız için altın kotası açıldı, son olarak Ticaret Bakanlığı, “Yetki Belgesi” sahibi perakendeci kuyumculara ons başına15 dolar ilave fiyatla ve ihracatçılarımıza benzer bir uygulama ile ons başına 10 dolar ilave fiyatla altına ulaşım imkanları sundu. Ancak, Türk kuyumculuk sektörü, sadece yaklaşık 1.350 civarı ihracatçı firma ile yaklaşık 10 bin yetki belgesi sahibi kuyum işletmesinden ibaret değildir. Kota uygulamasından ihracatçı firmalarının yanı sıra sektörümüzün esas mutfağını temsil eden, orta boy atölyelerimiz ile irili ufaklı üreticilerimiz de çok olumsuz etkileniyor. Ticaret Bakanlığı’nın yetkilendirdiği ve yetki belgesi verdiği kişiler, perakende satış yapan mağazalardır. Üreticilerin ise yetki belgeleri değil, kapasite raporları var. Üreticilerimizin sahip oldukları üretim kapasitelerine göre sunacakları ve bağlı oldukları kuyumcu meslek odaları, ticaret ve sanayi odaları marifetiyle aldıkları “Kapasite Raporları” esas alınarak ve ihracatçılara uygulanan ons başına 10 dolar ilave fiyatla hammaddeleri olan altına ulaşımlarına imkan tanınmalıdır. Kuyumcu firmalarımıza verilen bu yeni imkanları olumlu karşılıyoruz; ancak tüm bunların piyasada kota kısıtlaması nedeniyle biriken sorunlara sadece geçici bir çözüm olacağını söylemek isteriz. İlgili bakanlıklar aracılığıyla piyasada oluşan hammadde sorununa çözüm getirmek için ihracatçılarımıza ve perakendecilerimize bankalarda getirilen ek kota imkanları, sektörümüzde var olan, derinleşen sorunları karşısında geçici bir pansuman işlevi gördüğünü, altın kotasının tümüyle yürürlükten kaldırılması gerektiğini belirtmek isteriz” dedi.
DARPHANE’DE ALTIN ÜRETİMİ NORMALE DÖNDÜ MÜ?
Geçtiğimiz günlerde üretimdeki yoğunluk nedeniyle çifte vardiya sistemine geçilen Darphane ile ilgili olarak İKO Başkanı Mustafa Atayık “Oda olarak göreve geldiğimiz günden beri Darphane Üst Yönetimi ile iyi bir diyalog yürütüyoruz, sektör mensuplarımızın taleplerini anında iletiyor ve birlikte çözüm geliştiriyoruz. Özellikle, yerel seçimler öncesinde vatandaşlarımızın artan altın talebinin karşılanması amacıyla Darphane’de hem iki vardiya sisteme geçildi, hem de hafta sonu mesai yapıldı. Ayrıca, Darphane’de Ramazan Bayramı haftasında bile fazla mesai yapıldı. Bilindiği gibi altın fiyatları, ons fiyatının artışı nedeniyle geçtiğimiz haftalarda rekor seviyelere çıkmıştı. Ama, geçen haftadan itibaren altında bir geriye çekilme görüyoruz. Kapalıçarşı ve semtlerimizdeki kuyumcularımızda seçim öncesindeki gibi bir yoğunluk kalmadı. Sadece fiyatlardaki düşüşü fırsat bilip bu süreçte altın almaya gelenler var. Bir de düğün sezonunda evlenecek çiftler için fiyatlar nispeten makul bir düzeyde seyrederken altın ihtiyaçlarını karşılamak için kuyumcularımızı ziyaret eden müşterileri görüyoruz. Bu arada Darphane’nin Kartal’daki fabrikasının Haziran sonu-Temmuz başı faaliyete geçmesi bekleniyor. Bu fabrika hizmet vermeye başladığında günlük altın üretimi 6 tona çıkacak ve piyasadaki talep kaynaklı sorunların gündemden kalkacağına inanıyoruz. Darphane’nin Beşiktaş’taki yerleşkesinde tek vardiya altın üretim kapasitesi; 400-450 kg. iki vardiyada 600-650 kilograma çıkabiliyor. Üç vardiya halinde ise 850-900 kilogramlık maksimum kapasiteye sahip.” şeklinde konuştu.
ALTINDAKİ DÜŞÜŞÜN NEDENİ NE VE DEVAM EDER Mİ?
Altındaki düşüşün nedenini açıklayan Atayık düşüşün devam edip etmeyeceğini açıklayarak şunları söyledi:
Altındaki düşüş, tamamıyla yurt dışı kaynaklı gözüküyor. Ons fiyatlarındaki gerilemeyle yaşanan bir tablo söz konusu. FED’in faiz indirimi kararının gecikmesi ve yılın ikinci yarısına sarkması, ayrıca kaç faiz indirimi yapılacağının belirsiz olması, ABD ekonomisinin istihdam ve enflasyon verilerinin beklentilerin altında gerçekleşmesi altındaki gelişmelerin nedenleri olarak sıralanabilir. Öte yandan, merkez bankalarının stoklarını altınla desteklemeye devam etmesi, Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail’in tüm uluslar arası diplomasi çabalarına rağmen Gazze’de Refah’a saldırması ve diğer konjöntürel gelişmeler altını yeniden yukarıya çekiyor.
ALTIN YATIRIMCILARI ŞU SIRALAR NEYE DİKKAT ETMELİ?
Atayık sözlerine şöyle devam etti:
Piyasa uzmanları ve analistler, altında orta ve uzun vadede yön hep yukarı değerlendirmesinde bulunuyor. Öyle gözüküyor ki altın, önümüzdeki süreçte de yatırımcılar için güvenli liman olmayı sürdürecek. Yatırımcılarımızın öncelikle panik alım ve satımdan vazgeçmeleri gerekiyor. Unutulmasın, altın iz bıraktığı yerden bir gün mutlaka geçecektir. Dünyadaki baş döndürücü gelişmeler ve sıkıntılar devam ettiği sürece altındaki dalgalanma da sürecektir. Bu nedenle, vatandaşlarımızın altındaki gelişmeleri soğukkanlı bir şekilde takip etmeleri, düşüş zamanlarını ise alım için bir fırsat olarak değerlendirmelidir.