Yapılan araştırmalar doğrultusunda uzmanlar, sağlıklı beslenmenin cilt için önemli bir noktada olduğunu ve doğru beslenmeyle cilt sağlığının desteklenebileceğini aktarıyor.
Uzmanlar, sağlıklı bir vücut ve yaşam için doğru beslenmenin önemini sık sık hatırlatıyor. Doğru beslenme ile cildin yapısına destek olunmasının mümkün olduğunu belirterek önerilerde bulunan Dyt. Edanur Usta, renkli sebze ve meyvelerden tüketilmesinin sağlıklı bir cilt için önemli olduğunun altını çizdi.
Hem dış hem iç faktörlere dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Diyetisyen Edanur Usta, cildin ultraviyole ışınlar, kimyasallar ve bakteriyel enfeksiyon gibi olumsuz dış faktörlerin etkisine karşı koruyan ilk savunma hattı olduğuna dikkat çekti.
Dyt. Usta, doğru beslenmenin genel cilt sağlığı için önemine değinerek yetersiz beslenmenin olumsuz etkilerine “Yetersiz beslenme ise cildin hem yapısal bütünlüğünü hem de biyolojik fonksiyonunu olumsuz etkileyebilmektedir. Bu olumsuz etki, anormal bir cilt bariyerinin oluşmasına neden olabilmektedir” sözleriyle vurgu yaptı.
RENGÂRENK BESLENEREK CİLDİ GENÇ TUTMAK MÜMKÜN
Akne, dermatit, sedef hastalığı gibi çeşitli yaygın cilt hastalıklarının başlangıcı olduğundan bahsederek klinik seyrin cilt biyolojisi ile ilişkili olduğunu belirten Dyt. Usta, araştırmalara bakıldığında beslenme düzeninin cilt sağlığına etkisinin olduğunu aktardı.
Dengeli bir beslenmenin cildin yaşlanma süreci üzerindeki etkisinin de kanıtlandığını vurgulayan Dyt. Usta, şunları söyledi: “Besinlerdeki fonksiyonel yaşlanma karşıtı bileşenler arasında cilt bileşenlerinin sentezinde ve metabolizmasında yer alan ve cilt bileşenlerinin bozulmasını önleyen ve yapısal bütünlüğünü koruyan maddeler yer almaktadır. Vitaminler, mineraller, yağ asitleri, eser elementler, antiinflamatuar bileşenler sayesinde besinler cilt sağlığını desteklemektedirler.”
Sebze ve meyvelerin yüksek polifenol içermeleri sebebiyle cilt dokusunun korunmasına destek verdiğinin altını çizen Dyt. Usta, “Rengârenk sebze ve meyvelerden günde 5-7 porsiyon (2-3 porsiyon meyve, 3-4 porsiyon sebze) tüketmek, sağlıklı bir cilt için atılabilecek önemli bir adımdır” şeklinde konuştu.
CİLT İÇİN FAYDALI BESİNLER
Dyt. Edanur Usta, sebze ve meyvelerin cilde etkilerini detaylıca anlattı.
Salatalarda, yemeklerde sıkça tercih edilmesi mümkün sebze, maydanozgillerden havuç:
“Göz sağlığına faydaları ile bilinen havuç, cilt sağlığı için de önemli bir rolü olan A vitamininden oldukça zengin besindir. A vitamini, sağlıklı cildin korunmasına yardımcı bir vitamindir. Eksikliği halinde kuru ve pullu bir duruma neden olan ‘hiperkeratoz’ gibi cilt sorunları riskini artırabilir. Havucun içerdiği zengin antioksidanlar, cildin güneş yanığından korunmasına, elastikiyeti, nemi, dokuyu, kırışıklıkları ve yaşlılık lekelerini iyileştirerek cildin yaşlanmasını yavaşlatmaya yardımcı olabilmektedir. Ayrıca domates, yumurta sarısı, ıspanak, organ etleri de zengin A vitamini kaynaklarıdır.”
Yaz aylarında tezgâhlardan yeri eksik olmayan, çilek:
“Çilek, C vitamini, antosiyaninler, fenolik asitler ve flavonoidler gibi cilt sağlığını destekleyen ögeler açısından zengindir. C vitamini, cilt bütünlüğünü ve bariyerini koruyarak cilt yaşlanmasını geciktirmekte, kolajen sentezinde aktif rol oynayarak cilt elastikiyetini sağlamaktadır. Çileğin yanı sıra, kapya biber, kivi, maydanoz, semizotu gibi besinlere de zengin C vitamini içermeleri sebebiyle beslenmede yer verilmelidir.”
Kırışıklıkları önlemek için gözde besin, kuruyemişler:
“Sert kabuklu yemişler cildimizi besleyen önemli maddeler içermektedirler. Cilt yaşlanmasının sebeplerinden biri olan serbest radikal hasarıyla mücadele eden E vitamini açısından zengindirler. Antioksidan bir vitamin olan E vitamini güçlü fotokoruyucu, sıkılaştırıcı, nemlendirici ve yaşlanma karşıtı özellikler gösterir. Ayrıca epidermis ve dermisin elastikiyetini, yapısını ve yumuşaklığını iyileştirdiği gösterilmektedir. Zengin çinko ve selenyum kaynağı olmaları nedeniyle antiinflamatuar özellik göstererek kırışıklıkları önleme, cilt enfeksiyonlarını ve hastalıklarını önlemede etkilidir.”
Omega-3 denildiğinde akla gelmezse olmaz, balık:
“Balığın içerdiği yüksek Omega-3 yağ asitleri cilt fonksiyonunda önemli rol oynamaktadır. Omega-3, ciltteki kızarıklığı, tahrişi ve sivilceyi azaltmaya yardımcı olabilecek antiinflamatuar özelliklere sahiptir. Ayrıca cildin zararlı ultraviyole ışınlarından korunmasına ve genel dokusunun ve neminin iyileştirilmesine yardımcı olabilirler.”
Sağlıklı cilt için vazgeçilmez, su:
“Su vücudun hayati bir bileşenidir, vücutta dengenin ve doku fonksiyonunun korunmasını kolaylaştırır. Vücutta su eksikliği doku dehidrasyonuna ve fonksiyonel bozukluklara (yaşlanma ve iltihaplanma gibi) neden olabilmektedir. Araştırmalar günde en az 2 litre su içmenin cilt fizyolojisini önemli ölçüde etkilediğini ve cildin yüzeysel ve derin nemlenmesini desteklediğini göstermektedir.”
Son olarak Polifenoller:
“Polifenoller, bitki dünyasında yaygın bulunan, çiçeklere ve meyvelere kırmızıdan sarıya ve maviye kadar renk veren bileşiklerdir. Cilt yaşlanmasının önlenmesinde ve cilt hücrelerinin ultraviyole radyasyonuna ve fotoyaşlanmaya karşı korunmasında etkilidir. Zerdeçal, nar, yeşil çay, kekik, yaban mersini, üzüm ve üzüm çekirdeği zengin polifenol kaynaklarıdır.”
PİŞİRME YÖNTEMLERİNE DİKKAT
Cilt sağlığını olumsuz etkileyebilecek durumlara dikkat çeken Dyt. Usta, yetersiz protein alımının cilt kuruluğuna ve cilt hastalıklarına neden olabileceğini belirtti. Proteinlerin vücudun kolajen üretimini desteklediğinden bahseden diyetisyen yumurta, et, balık gibi protein kaynaklarının yetersiz tüketiminin cildin elastikiyetini kaybetmesine sebep olarak cilt yaşlanmasını hızlandırabileceğini ifade etti. Zararlı alışkanlıkların cilt sağlığını etkilediğini, maruz kalma miktarının ve süresinin de önemli olduğunu hatırlatan Dyt. Usta, sigaranın cilt kalınlığını değiştirebildiğini ve cilt pigmentasyonunu hızlandırdığını, alkol alımının ise yüz derisi ve hacminde değişikliklere neden olduğunu söyledi.
Ayrıca pişirme yöntemlerinin önemini hatırlatan Dyt. Usta, “Bunun dışında, yüksek yağlı diyetler ciltte oksidatif stresi ve inflamatuar yanıtları tetikleyerek ve protein sentezini azaltarak cildin iyileşmesini geciktirebilmekte ve cilt hasarına neden olabilmektedir. Kömür ateşinde pişirme, kızartma gibi pişirme yöntemleri ise vücutta serbest radikal üretimini tetikleyerek cilt hasarına sebep olabilmektedir. Bu sebeple buharda haşlama, fırınlama, düşük ısıda pişirme gibi yöntemler uygulanmalıdır. Yüksek şeker alımı da oksidatif hasara sebep olarak cilt yaşlanmasını hızlandırabilmektedir” sözleriyle konuşmasını tamamladı.