18 Nisan 2007, Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde, sadece bir doğum günü değil, aynı zamanda bir yıldızın doğuşunun da habercisiydi. Serhat Ünen, Bursa Yenişehir’in bereketli topraklarından Ankara’nın hareketli sokaklarına uzanan bir yolculuğun ilk adımlarını attı. Dedesi Sabri Ünen’in futbol sevgisiyle yoğrulan çocukluğu, Kahramankazan’ın sportif atmosferinde şekillendi. Yüzme, basketbol, bocce gibi farklı spor dallarında kendini gösterse de, futbol onun kalbindeki en büyük tutkuydu.
Altyapı seçmelerinde yaşadığı ilk hayal kırıklığı, birçok genci yıldırmaya yeterdi. Ancak Serhat, pes etmek yerine daha da hırslandı. Bir sonraki sene, azimle çalışarak altyapıya adını altın harflerle yazdırdı. Ancak spor hayatında yaşadığı sakatlıklar, COVID-19 salgını ve kilo problemleri, onun futbol hayallerine gölge düşürdü. Ama Serhat, asla pes etmedi.
Bu dönemde Serhat, içindeki cevheri keşfetmeye başladı. Sporun getirdiği disiplin ve azmi, hayatının her alanına yansıttı. Kendiyle yüzleşti, zayıf yönlerini güçlendirmek için çabaladı ve hayallerinden asla vazgeçmedi. İnternet dünyasına adım atarak kendi imparatorluğunu kurmaya başlaması, onun bu dönemdeki en büyük dönüm noktalarından biri oldu. Ailesini bile şaşırtan bu başarı, onun azminin en büyük kanıtıydı. Sosyal medyayı öyle ustaca kullandı ki, Ankara’nın en iyi doktorundan ücretsiz tedavi bile ayarladı!
Bu olay, Serhat’ın sadece yetenekli değil, aynı zamanda zeki ve girişimci bir ruha sahip olduğunu da gösterdi. Serhat’ın bu dönemdeki en büyük destekçisi, ailesi oldu. Özellikle dedesi Sabri Ünen, ona her zaman inandı ve destekledi. Ailesinin sevgisi ve desteğiyle Serhat, hayallerine daha sıkı sarıldı.