İliç maden faciasını araştırmak için kurulan TBMM Meclis Araştırma Komisyonu ikinci toplantısında Meclis Araştırma Komisyonu Komisyon Üyesi Doç.Dr.Resul Kurt “Madenciliği insana, çevreye ve doğaya saygılı yapmak gerekiyor” dedi.
İliç maden faciasını araştırmak için kurulan TBMM Meclis Araştırma Komisyonu ikinci toplantısını yaptı.
Meclis Araştırma Komisyonu Komisyon Üyesi ve Adıyaman Milletvekili Doç.Dr.Resul Kurt, toplantıda konuşma yaptı.
Milletvekili Kurt komisyonda yaptığı konuşmada; “Üzüntü verici bir konuyu; her milletvekilimizin, her vatandaşımızın büyük bir acı duyduğu bu konuyu siyasete bulaştırmadan ve siyasileştirmeden, bu kazanın neden olduğu, nasıl olduğu, niçin olduğu, hangi önlem alınmadığı için olduğunu araştırmak için Komisyonumuz kurulmuştur. Dolayısıyla da bir daha böyle bir kazanın meydana gelmemesi, bir daha ülkemizde böylesi acıların yaşanmaması için neler yapılması, hangi önlemlerin alınması, hangi mevzuat değişikliklerinin yapılması gerektiği konusunda çalışmalıyız. Evet, biz siyaset yapıyoruz ama burada acılarımızı yaşayarak; vatandaşlarımızın huzurunu, sağlığını, güvenliğini sağlayacak şekilde önerilerde bulunmalıyız.
“ALTIN MADENCİLİĞİNİ ÇEVREYE DUYARLI NASIL YAPABİLİRİZ ARAŞTIRMAMIZ LAZIM”
Siyanür liçiyle altın madenciliği konusu bizim ülkemizin çok daha yeni tanıştığı, 2000’li yıllarda uygulamaya geçirilen bir dönem altın üretim yöntemi. Altın madenciliği özel ihtisas gerektiren bir alan, yani bir kömür madeni gibi değildir, bir demir madeni gibi değildir, bir bakır madeni gibi değildir. Altın paha ve değer olarak, yöntem olarak diğer madenlerden çok daha farklı bir maden işletmesidir. Dolayısıyla bu konularda ruhsat nasıl alınıyor, bunun süreçleri nasıl oluyor, bu hangi yöntemler kullanılıyor, bu yöntemlerden hangisi sağlığa daha az zarar veriyor… Dünyada Altın üretimi yüzde 85 siyanürle yapılıyor. Ülkemizde mesela daha önce cıvayla altın üretimi yasaklanmış, cıva insan sağlığına zararlı olduğu için birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de cıvayla altın üretimi yasaklanmış. Dolayısıyla biz bu Komisyonda bunları araştırmalıyız. Bir kere, madenden vazgeçebilir miyiz yani var mı böyle bir şansımız?
Önemli olan, madenciliği insana, çevreye ve doğaya saygılı şekilde yapabilmek, yoksa “Ben madenden vazgeçiyorum.” derseniz dağda çobanlık bile yapamazsınız. Kıyafet ürettiğiniz zaman petrokimyadan üretiyorsunuz, “telefon” diyorsunuz, bu telefonun içinde de altın var. Dolayısıyla altın madenciliğini daha sağlıklı nasıl yapabiliriz, çevreye duyarlı nasıl yapabiliriz, bunları araştırmamız lazım. Rusya üretiyor, Çin üretiyor, Amerika üretiyor, Kanada üretiyor, Avustralya üretiyor; dünyada en gelişmiş ülkeler arasında bu ülkeler var ve bu ülkelerin hepsinde de bu şekilde, dünyanın yüzde 85’inde siyanürle altın üretiliyor. Sağlıklı mı, değil mi, nasıl yapılıyor; bu konuyla ilgili çalışılması, doğru ve uzman isimlerden bilgi alarak bir rapor hazırlamalıyız.
Hangi konularla ilgili sorun yaşanıyor, hangi konularda ülkemizin mevzuatında bir eksiklik var veyahut da yöneticiler, bürokratlar hangi konularda üzerine düşen görevi yapmadığı için bu kaza meydana gelmiş, bunların hepsini bu Komisyon araştırır, araştırmak zorunda ve dolayısıyla Komisyonumuzun temel görevi de bu zaten, yoksa hepimiz vatandaşlarımızı seviyoruz. Çalışmamızı siyasallaştırmadan doğru ve objektif bir şekilde çalışmak zorundayız.” diyerek komisyon çalışmalarını değerlendirdi.